Çocuklar için aile ilk sosyalleşme ortamıdır. Aile ile kurulan ilişki; benlik algısı, temel güven duygusunun oluşması gibi temel kişilik gelişimini destekler. Kardeşler arasındaki ilişki de sosyalleşme becerilerini geliştirir.
Çocuğun doğumu ile bu yeni, keyifli ve yoğun role ısınmaya fırsat kalmadan girilir. Zaman zaman aksaklıklar da olsa yola devam edilir. Araştırmalar tek çocuğun, kardeşi olmadığı için akranlarıyla çatışma ya da kriz ortaya çıktığında başa çıkmakta zorlandığını gösteriyor. Evin ilgi odağı oluyorlar ve anne-babalar aşırı koruyucu davranabiliyor; bu durum da tek çocukların genellikle baskın karakterli olmasına neden oluyor. Ayrıca başarı ve sorumluluk gibi kavramlara karşı tek başlarına baş etmek zorunda olmaları hem aşırı stresli olmalarına hem de zorluk yaşamalarına neden olabiliyor.
Tek çocuk olmanın zorlukları arasında sırdaşının olmaması, sürekli ilgi beklemesi, ilerisi için anne-babası ile ilgili kaygı duyması gibi olguları da belirtmek gerekir. İlk çocuk kendisini daha çok babasıyla özdeşleştirir ve babasıyla tutarlı ya da onun tam karşıtı kararlar verebilir. Ayrıca ilk çocuklar ayrıntılara düşkün olurlar ve duyguları yerine kurallara uyarlar.
Tek çocuğun avantajlı olduğunu ortaya koyan araştırmalar da var.Kardeşler arası kıskançlık, çatışma ve paylaşma zorunluluğunu yaşamıyorlar. Anne babaları ile daha fazla zaman geçirebiliyorlar. Aslında şunu unutmamak gerekir önemli olan çocuğun tek olması değil; nasıl yetiştirildiğidir. Yukarıda bahsedilen dezavantajlar anne-babanın tutumuyla olumluya dönebilir hatta ortadan kalkabilir. Böylece çocuk da tek olmanın zorluğu yerine avantajlarını yaşayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder